Türkiye’de her hafta Cuma namazlarında okunan hutbeler Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından belirleniyor. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın belirlediği hutbeler camilere gönderilerek namaz sırasında okunarak vatandaşlara iletiliyor. Cuma namazlarının çok önemli bir bölümü olan hutbe Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından belirleniyor ve tüm camilerde aynı hutbe, aynı metin ile okunuyor.
HUTBE NEDEN ÖNEMLİ?
Cuma hutbelerinin dini açıdan büyük bir önemi bulunuyor. Cuma günü farz olan ibadetlerden Cuma namazı eda edilirken cemaate namazı kıldıran görevliler tarafından bu hutbeler okunuyor. Türkçe olarak okunan hutbelerde dini, sosyal, ailevi, toplumsal mesajlar verilebiliyor. Bazı din alimlerine göre Cuma hutbesini dinlemeden kılınacak olan Cuma namazının dini açıdan uygun olmayacağı şeklinde değerlendirmeler yapılıyor.
BU HAFTA HUTBENİN KONUSU NE?
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın metnini yayınlamış olduğu Cuma hutbesinin bu haftaki konusu birlik ve beraberlik olarak belirlendi. Hutbede tüm farklılıklara rağmen birlik ve beraberliğin önemli olduğuna dair mesajlar veriliyor. Dinin birlik ve beraberlikte önemli bir görevi olduğuna dikkat çekilen hutbede gençlerin camilerin huzur veren ortamı ile buluşturulmasının önemi vurgulandı. Ayrıca hutbenin son kısmında şehitler de unutulmayarak anıldı.
19 OCAK 2024 CUMA HUTBESİ TAM METİN
BİZİ GÜÇLÜ KILAN, BİRLİK VE BERABERLİĞİMİZDİR
Muhterem Müslümanlar!
Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Allah’a ve Resûlü’ne itaat edin, birbirinizle çekişmeyin. Sonra gevşersiniz de gücünüzü kaybedersiniz. Sabırlı olun. Çünkü Allah sabredenlerle beraberdir.”
Okuduğum hadis-i şerifte ise Peygamber Efendimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor: “Müminler, birbirini destekleyen bir binanın tuğlaları gibidir.”
Aziz Müminler!
Coğrafyaları, renkleri ve dilleri farklı olsa da bütün Müslümanlar kardeştir. Müminlerin tamamı Hz. Muhammed Mustafa (s.a.s)’in ümmetidir. Allah Resûlü (s.a.s), bir hadislerinde ümmet ve kardeş olmanın gereklerini bizlere şöyle öğretmektedir:
“Birbirinize kin beslemeyin, birbirinize haset etmeyin, birbirinize sırt çevirmeyin. Ey Allah’ın kulları! Kardeş olun!”
Kıymetli Müslümanlar!
Bizler, tarih boyunca Sevgili Peygamberimiz (s.a.s)’in bu çağrısını dikkate aldık. Birlik ve beraberliğimize, huzur ve muhabbetimize her daim sahip çıktık. Bu bilinçle nice kardeşlik destanları yazdık. El ele, gönül gönüle vererek her türlü zorluğa ve sıkıntıya birlikte göğüs gerdik. Aynı topraklar üzerinde yaşadığımızı, aynı idealleri paylaştığımızı hiçbir zaman unutmadık. Gök kubbenin altında sevinçlerimiz de birdir, üzüntülerimiz de birdir. Dualarımız da birdir, âminlerimiz de birdir. Düşüncelerimiz, mezhep ve meşrebimiz farklı olsa da uğruna nice şehitler verdiğimiz vatanımız birdir.
Değerli Müminler!
Dün olduğu gibi bugün de cennet vatanımıza göz diken, hain emellerle kardeşliğimize kastedenler var. Bizi birbirimize düşürmek ve huzurumuzu bozmak için çalışanlar var. Aramıza fitne ve fesat tohumları ekerek bizi zayıflatmak isteyenler var. Bunlar karşısında hepimize düşen, birlik, beraberlik ve kardeşliğimizden asla ödün vermemektir. Din, Kur’an, vatan ve ezan gibi mukaddesatımız etrafında birbirimize kenetlenmektir. Şehitlerimizin uğruna canlarını feda ettikleri ulvî değerleri yaşamak ve yaşatmaktır. Göz aydınlığı yavrularımızı ve geleceğimizin teminatı gençlerimizi, inancımıza, tarihimize ve medeniyetimize sahip çıkacak iyi bir insan olarak yetiştirmektir. Onları, güler yüz ve tatlı dille, camilerimizin huşû ve huzur veren manevi iklimiyle buluşturmaktır.
Aziz Müslümanlar!
Geçen hafta hain bir terör saldırısı nedeniyle vatan evlatlarımız şehadet makamına ulaştı. İnanıyoruz ki, Rabbimizin rahmeti şehitlerimizin üzerinedir. Onlar, kendilerine müjdelenen cennet nimetleriyle sevinmektedirler. Şehitlerimizi ve gazilerimizi yetiştiren anne babalar başımızın tacıdır. Onların eş ve çocukları en değerli emanetimizdir. Biliyoruz ki, Allah’ın yardımı müminlerle beraberdir ve zafer inananlarındır. Vatanımıza göz diken, milletimize ve ümmet-i Muhammed’e düşmanlık besleyen, Filistin’de bebek, kadın, yaşlı demeden masumları katleden işgalci zalimlere gelince, onlar, mutlaka kaybedeceklerdir. Rabbimizin vaadi gayet açıktır:
“De ki: Hak geldi bâtıl yok oldu. Zira bâtıl yok olmaya mahkûmdur.”
Bu vesileyle bütün şehitlerimize Yüce Rabbimden rahmet, yaralılarımıza acil şifalar, ailelerine sabr-ı cemil diliyorum. Aziz milletimizin başı sağ olsun. Cenâb-ı Hak, kahraman ordumuzu ve güvenlik güçlerimizi, huzur ve emniyetimizi sağlamak için verdikleri mücadelede muvaffak eylesin. Birliğimizi, kardeşliğimizi ve muhabbetimizi daim kılsın.