Türkiye ekonomisinde oldukça önemli gelişmeler olmaya devam ediyor. Türk lirası dolar kuru karşısında kan kaybetmeye devam ederken kur artık 30 TL’nin tam sınırına yaklaştı. Kısa bir süre içerisinde dolar kurunun 30 TL psikolojik sınırını geçmesi beklenirken bundan sonra görülebilecek seviyeler de merak konusu oluyor.
DOLAR KURUNUN YÜKSELİŞİ SONA ERMEZ
Ünlü ekonomist Prof. Dr. Duran Bülbül dolar kuru ile alakalı olarak dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu. Dolar kurunda hızlı yükselişin sona ermesinin imkanının olmadığını söyleyen Prof. Dr. Duran Bülbül şöyle konuştu:
“Merkez Bankası’nın elinde net 300 milyar dolar kadar bir bakiye olması gerekir. Ancak Türkiye’de 80 milyar dolar naylon döviz var. Peki nedir bu naylon döviz? 80 milyar doları bulan kur korumalı mevduattır. Bu yıl bu mevduat tahliye edilecek. Bu tahliye gerçekleştiğinde KKM’den çıkan para döviz piyasasında talebe dönüşecek ve yeniden döviz olacak.
Merkez Bankası KKM’den çıkan paranın TL’de kalmasını istiyor. Ancak bu temenniden ötesine geçemiyor. Bu açıdan değerlendirdiğimizde dolar kurunun yükselmesinin durması mümkün değil. Zaten dolar kurunu baskılamamış olsalar şu anda kurun 40 TL’nin üstüne çıkması gerekiyordu. Kuru baskılamayacaklarını söylemiştiler ama piyasaya baktığımızda halen daha kurallara göre gidişatın sürdürülmediğini görüyoruz.”
DOLAR KURU NE KADAR OLUR?
Dolar kuru ile alakalı olarak fiyat tahminini de açıklayan Prof. Dr. Duran Bülbül, “Dolar kuru şu anda normal koşullarda kendisini 40 TL’nin üzerine atmalıydı. Baskılanarak bu seviyelerde tutuluyor. Önümüzdeki dönemde kurun 40 TL’ye doğru ilerleyeceğini göreceğiz. Önce 30 TL aşılacak ve sonrasında 35 TL hedeflenecek. Ardından ise 40 TL’yi takip eden bir yapı göreceğiz. Bu kaçınılmaz sondur. Buna engel olmak şu görüntüde mümkün değil.” dedi.
GÜNLÜK DEVALÜASYON UYARISI!
Türkiye ekonomisini bekleyen asıl sorunu da açıklayan Prof. Dr. Duran Bülbül, “Türkiye ekonomisinde ciddi bir bunalım var. Bütçeyi yüzde yüz artırmışsınız. Merkez Bankası eğer istikrarlı bir politika ortaya koyabilmiş olsaydı bütçe yüzde 100 artırılmazdı. Türkiye artık asıl sorunu ile yüzleşmek zorunda kalacak. Yavaş yavaş herkes günlük devalüasyona hazırlanmalıdır. Bunu engellemek ise fiyatların yükseltilmesi, vergi artışları ve para basılması ile mümkün. Üretemeyen bir ekonomiyseniz tek çareniz Merkez Bankası’nın borçlanmasıdır.” şeklinde konuştu.
Not: Burada yer alan değerlendirmeler yatırım kapsamında değildir. Haberimizde kesinlikle yatırım tavsiyesi verilmemiştir.