Sanal Gerçekliğin Eğitimde Kullanımı

Sanal gerçeklik günümüzde hızla kullanım alanı yayılan bir uygulama. Sağlık, eğlence gibi alanlarda kullanılmasının yanında en dikkat çeken yerlerden biri eğitim alanı oldu. 
Sanal Gerçekliğin Eğitimde Kullanımı

Teknolojiden yararlanarak öğrencilerin başarılarını artırmaya yönelik bazı çalışmalar yürütülmekte. Sanal gerçeklikle öğrenme deneyimi, daha çok duyunun dâhil olduğu bir alan olarak bu açıdan daha fazla dikkat çekiyor.

Sanal Gerçeklik Ne Zaman Ortaya Çıktı

Sanal gerçeklik uygulamaları ilk defa 1960’lı yıllarda Ivan Sutherland ve öğrencileri tarafından bilgisayar grafikleri üzerinde yapılan çalışmalarla gündeme gelmiştir. Ancak kitlelere ulaşımı çok daha yeni bir döneme denk gelir. Genellikle maliyet ve güvenlik gibi nedenlerle yayınlaşması mümkün olmayan bu uygulama günümüzde daha hızlı şekilde varlığını hissettirmektedir. Arıtılmış gerçeklik olarak da isimlendirilen bu uygulamalar öğrencilerin yaşadıkları dünya ve sanal ortamı birleştirip yeni öğrenme biçimlerinin gelişmesine fırsat vermektedir. Bilginin aktarımı, sanal ortamda başka kışıyla bu bilginin paylaşılabilmesi gibi durumlar artı sağlar.

 Sanal Gerçeklik Öğrenmeyi Artırıyor

Öğrenme ve sanal gerçeklik arasındaki ilişkiyle ilgili araştırma yapan uzmanlar, artırılmış gerçekliğin hareket halinde öğrenmeye neden olması nedeniyle daha etkili bir yöntem olduğunu görmüşlerdir. Yani bir anlamda hem teorik hem de uygulamanın aynı ortamda gerçekleşmesi öğrenme verimini artırmaktadır. Bu uygulamanın sınıf ortamında kullanılması ayrıca bir isteklendirme kaynağı olabilmekte ve de öğrenciler daha verimli şekilde öğrenme sürecine dâhil olabilmektedir. İsviçre’de yapılan bir deney, sanal gerçeklik uygulamasının eğitimde kullanımı ile ilgili bir engel olmadığını kanıtlamış, bu teknolojinin gidişatı engellemediği görülmüştür.